25 Nisan 2016 Pazartesi

''LALE DEVRİ''

İstanbul'a Bahar Geldi


 İşte geldi bahar ayları.Bahar deyince akla gelen ilk şey oldu laleler.İstanbul'da lale festivali başladı hatta bitiyor :) Emirgan da bu festivalde en çok lale bulunan semt oldu ve ziyaretçiler de tabiri caizse akın ediyor bu güzide semtin lalelerle süslü korusuna.



Öncelikle şunu söylemek istiyorum buraya Beşiktaş'tan otobüsle giderseniz yolda havasızlıktan ölme ihtimaliniz gerçekten çok yüksek ve bütün yol boyunca trafik de her saat çok yoğun, otobüsle bebek dolaylarına geldikten sonra dayanamayıp yürümek daha iyi olacak deyip birçok kişi gibi kendinizi otobüsten nasıl dışarı atacağınızı şaşıracaksınızdır.Bence de en iyisi yürümek gerçekten.



Bir şekilde koruya geldikten sonra bir sürü gelin ve damat göreceksiniz fotoğraf çektiren zaten gerçekten öyle bir güzellik var ki etrafta fotoğraf çekimi için en iyi yerlerden biri.Ama o kadar kalabalık ki nasıl rahat poz verip manzarayı kullanabilirsiniz bilemiyorum.Eğer haftaiçiyse fotoğraf çekimi için daha uygun bir mekan olabilir.

Emirgan'da piknik yapabileceğiniz ancak mangal yapamayacağınız bir kısım da var.İsterseniz buraya evden bir şeyler getirip atıştırabiliriniz de :)

Emirgan'da Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk var .Sarı köşkte 09.00-14.00 arasında kahvaltı yapabilirsiniz fiyatları nelerdir diye sorarsanız ondan da ufak bi bahsedeyim tabii 

Hafta içi kişi başı kahvaltı: 25 TL
Hafta sonu kişi başı kahvaltı: 35 TL.

Emirgan'da size iyi gezmeler :)

22 Mart 2016 Salı

Biri Kıyıköy mü Dedi?






Kıyıköy'de neler var? Gitmeye değer mi? Bakalım birlikte görelim.

Bugün Kıyıköy'deyiz. Kıyıköy Kırklareli Vize ilçesine bağlı bir sahil kasabası. Konaklamanız için öyle pek büyük tesislere sahip değil ancak onu güzelleştiren ve kendine has kılan da aslında bu yapaylıktan uzak oluşu.Sahil tarafında çadır kurup kamp yapabileceğiniz bir alan var.Hemen önünde dere onun arkasında da enginlere ulaşan bir mavilik.Sağ tarafta bir kayalık var ve bu kayalığın tepesine çıktığınızda hem dereyi, dere üzerindeki kayıkları hem de alabildiğine maviyi bir arada seyretme zevkine erişebiliyorsunuz.


Eğer İstanbul'dan gidecekseniz 2,5 saatte ulaşabilirsiniz buraya.Ancak size önerim öyle uzun bir tatil planlamamanız burada.Çünkü başında da dediğim gibi küçücük bir yer burası uzun süre burada kalmak aldığınız tadı azaltabilir.


Bu güzel yerin girişinde surlar karşılayacak sizi bu da sanki eski çağlardan bir kasabaya giriyor hissi uyandıracak sizde.Kasabanın içinde çok eski ahşap ve taş evler bulunmakta bunların çoğu mübadeleden önce burada yaşamış olan rumlardan kalma.

Ayrıca Aya Nikola Manastırı da buradadır.Bu manastır kayaların içine oyularak oluşturulmuş ve kaya manastırlarının en iyi örneklerinden biri.Manastırın girişindeki kapı kilidinin altında Yunan harfleriyle oyularak ''O Ayios Nikolaos'' yazılmış.Manastırın M.S 6.yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor.Manastırın sadece bir kere 1870'li yıllarda onarım geçirdiği bilinmekte.İçerisindeki oymacılık o kadar ustaca yapılmış ki günümüze kadar hiç bozulmadan gelebilmiş.Manastırla ilgili kanlı gelin diye bir efsane de var ama doğruluğunu oraya gittiğinizde güvenlikçi abiye sorup öğrenebilirsiniz :

Ama inanın bana o yemyeşil yolları gördükten sonda henüz Kıyıköy'e varmadan iyi ki gitme kararı almışız diyeceksiniz.Hele oraya gidip o güzel yollarda yürüyüp tarihi kokladıktan, ardından da çok makul bir fiyata kendinize balık ziyafeti çektikten sonra bana teşekkür edeceksiniz :)








03.04.2003 22:15 ~ 23:30 rhaidestianos

21 Mart 2016 Pazartesi

Çatalca İnceğiz Mağaraları


İnceğiz mağaraları nerede? Nasıl gidilir?Neler yapılabilir?


Bugün size kendi memleketim olan ve çok uzun bir tarihi geçmişe sahip olan Çatalca'daki İnceğiz Mağaralarından bahsedeceğim.Buraya ulaşmak hiç de zor değil Çatalca şehir merkezine sadece 45 kilometre uzakta ve bildiğiniz gibi ormanı bol denizi bol temiz havası bol bir yer.İstanbul'un en yeşil ilçesi olduğunu ben değil eldeki veriler söylüyor :)










İnceğiz mağaraları M.S 4.ya da 5. yüzyıl başlarında hristiyanlığı yeni kabul etmiş insanlar tarafından Maltepe bölgesinde iskanın son bulması nedeniyle suya yakın olan ve hava koşullarının da gayet uygun olduğu bu bölgede yapılandırılmıştır.Kalker bir bloğun içine 4 katlı olarak oyulmuştur. İçerisinde bir kilise, kaya içine oyulmuş mezar yeri ve vaftiz teknesi olarak kullanıldığı düşünülen bir çukur bulunmaktadır. Üst katlara kayalara oyulmuş merdivenlerle çıkılmaktadır. İkinci katta yer alan kilisenin tavanında büyük bir haç motifi vardır.Ayrıca bu tarihi bölgede göl kenarında bir piknik alanı da var ve burada kendiniz dışarıdan getireceğiniz malzemelerinizle mangalınızı yapıp topunuzu oynayıp ipinizi atlayabiliyorsunuz. Üstelik mağara ve piknik alanı girişi için ayrıca bir ücret ödemenize gerek de kalmıyor. Sadece alana girerken araç başına cüzi bir rakam talep ediliyor (2 sene önce 10 liraydı sanırım).



Bu arada eğer yaz aylarında gitmek istiyorsanız erken saatlerde orada olmanızı öneririm zira öğle vakitlerinde piknik alanlarında yer bulmak pek de kolay olmayabiliyor.Bu arada eğer ben mangalımı kendim yapmakla uğraşamam öyle oturacak yer mer de arayamam diyorsanız alan içerisinde bir restaurant da var ilginize :)